ÜSKÜDAR BELEDİYESİNDE SKANDAL

ÜSKÜDAR BELEDİYESİNDE SKANDAL

Sultanın kayığında Atatürk isminin anılmaması için kültür müdürü talimat mı verdi?

BELEDİYE BAŞKANI TÜRKMEN BU SKANDALA SON VERECEK Mİ?

Üsküdar Belediyesinin bir ilke imza atarak Türkiye genelinde kamu yararına faaliyet gösteren derneklerin ücretsiz olarak yararlanması için hizmete sokulan Valide Sultan Gemisinde Atatürk ve silah arkadaşlarından bahsetmek yasak.

Üsküdar belediyesine ait Valide Sultan gemisi her gün en az bir kez İstanbul boğazında Üsküdar açıklarından başlayarak boğaz turu gerçekleştiriyor. Gemide belediyenin kültür müdürlüğünce atanmış bir görevli düzenlenen tur boyunca konuklara İstanbul’un önemli mekanlarını tarihçeleri ile anlatıyor.

DOLMABAHÇE SARAYI

Salacak açıklarında başlayan ve Kız kulesi ile devam eden gezide Üsküdar Belediyesi personeli seyahat eden ve İstanbul boğazının büyüsüne kapıymış konuklara tarihi notlar aktarıyor. Kız Kulesi, Sarayburnu ve Topkapı sarayı, Galata kulesinin ardından sıra saat kulesi ile başlayarak Dolmabahçe sarayına geliyor.

O SARAYIN ÖNÜNE DEMİR ATMAK GEREKİR.

Dolmabahçe sarayını inşasının tüm detaylarına kadar, iç mimarisine kadar anlatan Üsküdar Belediyesi kültür müdürlüğü personeli rehber saray ile ilgili anlatımına odalarından ve odalarının isimlerini bile anlatmaktan geri kalmayarak devam ediyor. Gemide bulunan herkes Dolmabahçe sarayının Cumhuriyet dönemi ve Atatürk dönemi ile ilgili kısmını beklerken hatta burada gemi dursada o günlere geri dönsek diye beklerken rehber sunucu sarayın yanında bulunan gazeteci Güveri Civaoğlu’nun televizyon proğramının çekimlerinin yapıldığı villi ile ilgili ayrıntıları anlatmaya geçiyor.

ATATÜRK’Ü GENÇLERE UNUTTURAMAZSINIZ.

Rehbere neden Dolmabahçe sarayı anlatılırken Atatürk’ten bahsetmediniz sorusuna aldığınız cevap skandalın boyutlarını ortaya koyuyor. "Unuttum."

Unutamazsın çocuk. Atanı, ecdadını sana unutturmak isteyenlere fırsat vermeyeceksin çocuk.

Gencecik bir çocuk rehber. Ekmek parası için Üsküdar belediyesi kültür müdürlüğünde çalışıyor. Aldığı talimat doğrultusunda Dolmabahçe sarayında yakın tarihimizin en önemli hadiselerini anlatamıyor. Hatta geminin kaptanı da emir almış olacak kı Valide Sultan gemisi Dolmabahçe sarayının önünden bir fotoğraf dahi çekemeyeceğiniz bir hızla geçiyor. 

BU UTANÇ HİLMİ TÜRKMEN’E AİT

Valide Sultan gemisi ile boğaz turuma çıkan dernek üyelerine, sosyal platformların temsilcilerine Atatürk, Cumhuriyet anlatılmıyor ama Ziya Kalkavan lisesinin üst kısmında bulunan süt kardeşin kabri anlatılıyor.

Atatürk anlatılmıyor ama Leina saldırısı ve saldırı sonrası kaçak yapı olduğu için yıkılan bu mekandan bahsediliyor.

ATATÜRK’Ü UNUTTURMA PROJESİ

Üsküdar Belediyesine ait Valide Sultan gemisinde boğaz turuma çıkan grupların genelde okul öğrencileri ve gençler olduğuna dikkat çeken duyarlı bir vatandaş ise yaptığı açıklamada “ Yeni yetişen nesile bu ülkenin kurucusu Atatürk’ü unutturmak istiyorlar. Bu gezi sırasında Atatürk’ten bahsetmekten kaçındıkları gibi Atatürk ve silah arkadaşlarının 1919 yılında Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurmak için Anadolu’ya giderken Bandırma vapuruna Üsküdar açıklarından bindiğini dahi söyleyemiyorlar. Cumhuriyet tarihinin en önemli noktalarından biridir Üsküdar. Ve bu belediye böylesi anlamlı ve özel bir geziyi siyasi nedenlerle katletmekten çekinmiyor. Gençlere Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını unutturma çabası içinde olmaları aslında nafile bir çaba. Bu proje tutmaz. Daha şurada bir ay evvel yüzbinlerce kişi Dolmabahçe sarayını ziyaret etti. Belediye başkanı Hilmi Türkmen’in aklını başına almasını ve bu skandala son vermesini umuyoruz. Boğazta tur atan tüm teknelerde Atatürk ve yakın tarih anlatılırken Üsküdar Belediyesine ait gemide Atatürk’ü anmak yasaklanıyorsa o koltuklarda bir dakika dahi oturmasınlar” diyor.

HİLMİ TÜRKMEN NE YAPACAK?

Üsküdar Belediyesine ait Valide sultan gemisinde boğaz turuna çıkan gruplara Dolmabahçe sarayı ile ilgili bilgiler verilirken Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarından söz edilmemesi yönünde kültür müdürlüğünün çalışan rehberlere talimat verdiği iddialarına yönelik Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in nasıl bir yol izleyeceği ve ne yapacağı ise merak ediliyor.

DOLMABAHÇE SARAYI VE ATATÜRK

Toplumların tarihlerinin, yöneten ve yönetilenlerin ilişkileri üzerinden kurulu bir sistem içinde geliştiği varsayıldığında yönetenlerin bulunduğu mekanlar da toplumsal düzenin birer göstergesi olmuşlardır. Osmanlı Devleti de kendi yönetim sistemini ifade eden, esas itibariyle 7 büyük saray inşa ettirmiştir. Bunlar sırasıyla; Bursa Sarayı, Edirne Sarayı, Eski Saray, Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı ve Yıldız Sarayı’dır. Topkapı Sarayı ve Yıldız Sarayı, birbirine çok benzeyen yerleşim planlarına karşın Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları, Batılılaşma döneminin mimari tarzını yansıtırlar. Bunların haricinde Konya, Halkalı, Belgrad, Semendire, Niş, Dimetoka, Filibe, Sofya, Budin, Selanik, Yanbolu, Çorlu gibi saraylar da inşa edilmiştir.

Büyük Millet Meclisi’nde, 3 Mart 1924 günü çıkartılan 431 Sayılı Kanun’un 8., 9. Ve 10. Maddeleri mucibince saraylar Türk milletine intikal etmiştir. Yine bu Kanun’a istinaden aynı günün gecesi Saray’da ikamet etmekte olan Halife’yi, İstanbul Valisi Haydar Bey, polis müdürleri Muhiddin ve Saadeddin Bey’ler, memleketten ayrılmaya zorlamışlardır.

Atatürk’ün Saray’a ilk gelişi

Tanzimat ve Meşrutiyet devirlerinden modernleşmenin simgesi olan Dolmabahçe Sarayı, 3 Mart 1924 tarihinde çıkartılan 431 sayılı kanunla Türk Milletine intikal etmiş, Atatürk (1927-1938) ve İsmet İnönü dönemlerinde (1938-1950) ‘’Cumhurbaşkanlığı Makamı’’ olarak kullanılmıştır.

Atatürk Cumhurbaşkanı olarak 1 Temmuz 1927’de İstanbul’a geldiğinde Dolmabahçe Sarayı’na inmiş ve Saray’ın en görkemli mekanı olan Muayede/Bayramlaşma Salonu’nda başta milletvekilleri olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşan 955 kişilik bir heyete hitap etmiştir. Konuşmanın tam metni halen Muayede Salonu’nda sergilenmektedir.

Atatürk, 1927-1938 yılları arasında 31 kez İstanbul’a gelmiş (11 yıllık süreçte toplam 4 yıl), İstanbul’daki çalışmalarında Dolmabahçe Sarayı’nı kullanmış ve burada vefat etmiştir.

Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’ndaki çalışmaları

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Atatürk, Harem bölümündeki Hususi Daire’de ikamet etmiş, Saray’ı Türkiye’nin modernleşme planlarının yapıldığı bir kültür merkezi olarak kullanılmıştır. Hatta İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Özalp, Fahrettin Altay, Şükrü Kaya, Recep Peker, Celal Bayar gibi dönemin iler gelen devlet adamları ile toplantılarını burada yapmıştır.

Ayrıca, Harf Devrimi, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu ve Hatay Meselesi ile ilgili toplantıları da yine Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilmiştir.

Saray’ın Son Ziyareti ve Vefatı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’u son ziyareti 27 Mayıs 1938 günü başlamış, ziyaretinin ilk aylarında Savarona yatında kalmış ve çalışmalarını burada sürdürmüş, hastalığının ilerlemesi üzerine 24 Temmuz 1938’de Dolmabahçe Saray’ına geçmiştir. 5 Eylül 1938’de vasiyetnamesini yazdıran Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Saray’ında vefat etmiştir.

Atatürk’ün na’şı bir katafalka konularak 16-18 Kasım tarihleri arasında Muayede Salonu’nu ziyarete açık tutulmuş, cenaze namazı ise 19 Kasım 1938 günü, Prof. Dr. Şerafettin Yalkaya tarafında yine bu salonda kıldırılmıştır. Namazı müteakip na’şı, top arabasıyla Saray’dan alınmış, önce Sarayburnu rıhtımına, buradan Zafer torpidosu aracılığıyla Yavuz Kruvazörü’ne nakledilmiştir. Atatürk’ün na’şı bu gemi ile İzmit’e götürülmüş, yine Zafer Torpidosu’na konularak karaya çıkarılmıştır. Na’ş saat 20.30’da özel trenle Ankara’ya gönderilmiştir.

20 Kasım 1938’de Ankara’ya getirilen Atatürk’ün na’şı istasyonda törenle karşılanmış, top arabasına konularak TBMM’ ye getirilmiş ve Meclis önünde hazırlanan katafalka yerleştirilmiştir.

Atatürk’ün na’şı 21 Kasım 1938 günü yapılan büyük törenle geçicii kabir olarak ayrılan Etnografya Müzesi’ne getirilmiş, hazırlanan mermer lahde yerleştirilmiş ve na’ş 10 Kasım 1953’de Anıtkabir’e nakledilene kadar burada kalmıştır.