İrfan Yormaz


AK PARTİ´NİN SEÇİM MANİFESTOSU

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YEREL SEÇİM STARTINI VERDİ.


 

Çeyrek asırdır yerel iktidarda olan bir partinin manifestosu olur mu? Bal gibi olur. Belediyecilik anlayışını sil baştan yeniden inşa etme kararında iseniz manifesto kabul edilebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın bugün teşkilatlarına ve belediye başkanlarına yönelik yaptığı konuşmasının ana başlıkları arasında belediyecilik performanslarına yönelik öz eleştirisi, adaylara ve teşkilatlara talimatları ve seçmene karşı vaadlerini içeren manifesto vardı.

Erdoğan partisinin bugün gerçekleştirdiği program ile yerel seçim startını resmen vermiş oldu. Erdoğan 31 Mart tarihine kadar ülke genelinde 50 miting yapacak.

Erdoğan´ın bugünkü konuşmasını iki farklı açıdan değerlendirmek mümkün. Birincisi seçimde izlenecek yol ve dil ile ilgili ipuçları vermiş olması, ikincisi ise manifesto başlığı ile adaylara ve teşkilatlarına verdiği talimat.

Birinci kısımdan başlar isek Cumhurbaşkanı yapacağı 50 mitingde CHP ve HDP eksenli bir konuşma dili oluşturacak. Belediyecilik konusunda Türkiye´deki en etkin ve yetkin isimlerden biri olan Erdoğan 1994 öncesi belediyecilik anlayışı ile eleştireceği CHP´yi HDP hatta PKK işbirlikçisi olmakla itham ederek, Millet ittifakını zillet veya illet ittifakı olarak seçim propagandası malzemesi yapacak ve mahalli idareler seçimlerini Beka sorunu başlığı ile genel seçim havasına sokmayı hedefleyecek.

Erdoğan´ın yerel seçim startını verdiği konuşmasının ikinci kısmı ise hayli ilginç. 1994 yılından bu yana Türkiye genelinde yerel yönetimlerde iktidar olan Ak Parti ki, düzeltmek gerekirse 1994-2004 yılları arası Refah partisi dönemi, halkın sesine ve eleştirilerine kulak vererek yeni bir belediyecilik anlayışını inşa etme çabası içinde olacağının işaretlerini aldık bugün. Aslında manifesto olarak açıklanan 11 maddeye bakıldığında bugün Ankara büyükşehir belediye başkan adayı olan AK parti´nin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Mehmet Özhaseki´nin 24 Haziran seçimlerinin hemen ardından belediyelerin performanslarına yönelik yaptırdığı çok önemli çalışmaların meyvesi olarak hazırlanmış bir öz eleştiri metni dinledik bugün.

Sosyal belediyecilik, şeffaf yönetim, yatay şehirleşme, akıllı şehirler, çevreye duyarlı şehirler söylemleri çeyrek asırdır yerel yönetimlerde iktidar olan bir siyasi kadronun öz eleştirisi gibi durdu karşımızda.

Aylar evvel sayın Cumhurbaşkanının İstanbul için dile getirdiği ? Bu Şehre ihanet ettik? cümlesinin devamı niteliğini taşıyan manifesto metninin seçmenin şikayetleri göz önüne alınarak kaleme alındığı ise muhakkak.

Kentsel dönüşüm ile ilgili maddenin alt satırlarında Belediyecilik ve kişiye veya partiye özel imar yasalarını uygulanarak yaratılan rantın toplumda oluşturduğu tepki Ak Parti kurmaylarının dikkatinden kaçmamış görünüyor.

Sayın Cumhurbaşkanının bugün yerel seçim startını verdiği toplantıda dile getirdikleri 25 yıldır uygulanmakta olan belediyecilik anlayışının tamamen değişeceğinin sinyallerini içinde barındırıyor. Belediyecilik kelimesi ile Rant kelimesinin her cümlede birlikte kullanılıyor olmasından sanırım en çok sayın Erdoğan rahatsız olmuş durumda.

Toplumun tüm kesimlerinden alınan şikayet ve dileklerin en iyi şekilde değerlendirilerek metne dönüştürülmesi ile oluşan manifestonun seçmen nazarında nasıl bir etki yaratacağını geride kalan 2 aylık süreç içinde hep birlikte göreceğiz.

Sayın Erdoğan´ın konuşmasının satır aralarını, Ak Parti´nin seçim zaferinin koşullarını yine kendisinin belirleyeceği, yükü ve sorumluluğu üstlendiğini, buna karşın  tüm teşkilatlarına ve belediye başkan adaylarına metal yorgunluğu gerekçesi ile görevden aldığı isimleri işaret ederek aynı hatalara düşmeyin bu 11 madde yeni belediyecilik anlayışımızın talimatlarını içermektedir diyerek okumak doğru olacaktır.

Şimdilik bu kadar. Cebiniz, gönlünüz ve beyniniz hep dolu olsun.