İrfan Yormaz


EKMEK, BİR İKİ AYA KADAR 1.50 LİRA OLUR

EKMEĞE YAPILAN ZAMMIN SORUMLU ESNAF DEĞİL, ZAM YAPILMAYACAK DİYEN SİYASETÇİDİR.


 

Bölgemizde ekmeğin gramajı düşürülerek yapılan zamlardan herkes şikayetçi.

Türk halkının temel gıdalarının başında gelen ekmeğe yapılan zamda en masum olanlar bana göre şüphesiz ki fırıncı esnafı.

Dünden itibaren uygulanan yeni tarifeye göre tekli ekmek halen 1.25 lira. Ancak gramajı 250 gramdan 200 grama indirildi. Böylelikle ekmeğe % 25 oranında zam yapılmış oldu. Geçtiğimiz günlerde bakanlığın ekmek fiyatlarına zam yapılmayacak açıklamasının ardından rahat bir nefes alan vatandaş ise bu zamla şok yaşadı.

Bende hemen telefonu elime alıp fırıncı arkadaşlarımı aradım. Ortaya çıkan gerçekler KRİZ FALAN YOK. BUNLAR MANÜPİLASYON açıklamalarının aslının milletle dalga geçmek olduğunu ortaya koyuyor.

En temel gıda maddemiz olan ekmeğe en son 2015 yılının aralık ayında zam yapılmıştı.

Üretici firmalar yani fırınların o günden bu yana girdi fiyatlarındaki artışı tüketiciye yansıtma isteği bir şekilde sonuç bulamadı.

Ekmeğin hammaddesi un 2015 yılında 60 lira iken bugün 95 lira. Hatta kalitesinden ödün vermeyen fırınların tercihi olan Konya ununun fiyatı 110 lira.

2015 yılından bu yana yakıt fiyatlarında gerçekleşen zam oranı % 72

Aynı yıldan bu yana su fiyatları % 40 zamlandı.

Elektriğe sadece 2018 yılında yapılan zam oranı %40 çoktan geçti.

Tüm bunlar göz önüne alındığında ekmeğin fiyatının artışını normal karşılamak gerekiyor.

Şuanda resmi rakamların % 17.9 olarak açıkladığı TÜFE enflasyon oranının piyasada % 45´leri bulduğu gerçeği de herkesin malumu.

Gelecekle ilgili hiçbir umut ışığı olmadığı gerçeği ise tüm iş dünyasını tedirgin ediyor.

Dolar kurunun yılbaşına kadar daha da artacağı endişesi ülke içinde gerçekleşmesi hedeflenen yatırımları durma noktasına getirdi. Doğal olarak dış yatırımcı da belirsizliğin sona ermesini bekliyor.

Dolar kurundaki % 50´yi aşan artış sokağa henüz yansımış değil. Kurban bayramı, arkasından gelen okul alışverişi çarşıyı pazarı canlı tutuyor. Ama sebze ve meyve fiyatlarındaki yüksek artış dar gelirli vatandaşı isyan etme noktasına kadar getirdi.

Üretim ekonomisini terk etme, bu yönde atılmayan adımlar, faiz ve döviz üzerinden bu kadar kolay para kazanılan bir ülkede elinde bulunan parayı yatırıma çevirmeme isteği, tarım ve hayvancılıkta ithalata yönelik yanlış politikalar girdabın büyümesindeki etkenler. Buna birde dış güçlerin durumu fırsata çeviren saldırıları eklenince kaçınılmaz son ortada.

Enflasyonun ve döviz kurundaki artışın önümüzdeki günlerde sokakta da kendini daha da hissettirecek olması zamların arkasının kesilmeyeceği anlamına geliyor.

Bu öngörüler ışığında işçi maliyetlerinin de yükselmesi ile birlikte fırıncılar gramajını düşürerek zam yaptıkları ekmeğe zorunlu olarak bir zam daha yapmak zorunda kalabilirler. En kötü ihtimalle ocak ayında bölgemizde ekmek fiyatının 1.50 lira olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Her şeye zam yapılır ama ekmek zammı vatandaşın ekonomi ile ilgili bildiği veya bilmek istediği her şeyi kenara itmesine neden olur.

Ekmeğe zam yapılmasının kusuru fırıncının esnafının değil, ekmeğe zam yapılmayacak açıklamasının yapan siyasetçinin sorumluluğu ve suçudur.

Tekrar görüşünceye kadar cebiniz, gönlünüz ve beyniniz hep dolu olsun.