İrfan Yormaz


HAYAL KIRIKLIĞI

100 GÜNLÜK EYLEM PLANI TAM BİR FİYASKO


 

Doların 5 lira moral bandını aştığı, zam furyasının nefes aldırmadan devam ettiği şu günlerde yeni sistemin hükümetince yürütülecek 100 günlük eylem planının açıklanacak olması ile umutlanmıştık.

Tam bir hayal kırıklığı içinde olduğumu peşinen belirtmeliyim.

100 günlük eylem planında göze batak sadece iki başlık var.

Birincisi ; yastık altındaki paralar, ikincisi ise Emlak Bankasının yeniden hizmete girmesi projesi.

Türkiye ekonomisinin şu anki kötü görüntüsünün özetlendiği 100 günlük eylem planında enflasyonun düşürülmesinin hedeflendiği, döviz kurunun artışının frenleneceği yönünde açıklamalar var. Fakat nasıl yapılacağı konusunda tek bir proje tek bir satır yok.

Millet bahçelerinin açılacak olması halka müjde olarak sunuluyor eylem planında.

Üretimle, teknoloji ile sanayi ile ilgili tek bir adım yok.

Millet bahçeleri açılacak millet bedava kek yiyecek.

Tembel bir millete verilebilecek en iyi siyasi vaad bu olsa gerek.

Türkiye´nin en büyük 500 şirketinin ticari hacminin sadece % 37´si kendi sermayeleri kalan % 63´lük bölüm banka kredileri.

İkinci 500´de durum biraz daha vahim kredi tutarı % 80´ni aşıyor.

İlk binden sonraki tüm şirketlerin hepsini birden satsanız borcunu karşılamıyor.

Büyük beklentilerin oluştuğu 100 günlük eylem planından yine beton ve betonu pazarlayacak Emlak Bankası çıktı.

Hâlbuki piyasalar ve sanayici büyük umutlar içinde açıklanacak paketi bekliyordu. Üretim ve teknoloji yatırımları anlamında teşviklerin açıklanması bekleyen sanayici tam bir hayal kırıklığı içine düştü. Morallerin düşüşü gelecek hafta başında piyasalara da yansıyacak gibi.

100 işçi çalıştıran, binlerce lira vergi veren ve üreterek ülkeye katma değer kazandıran milli sermayeli sanayici elindeki parayla dolar kuru üzerinden milyonlar kazanan küresel sermaye uşakları ile mücadele edebilecek bir destek bekliyordu. Eylem planı yine beton, beleş kek dedi.

Bu hayal kırıklığı sonrasında ekonomiye can suyu olması beklenen kredi arayışları hızlanacak. Uluslararası finansörlerden kredi arayışları devam edecek. Güney Afrika, Senegal, Zambiya´nın Türkiye ekonomisine katacağı destekleri beklerken Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere´nin bizi uzaktan seyretmesi ile yetineceğiz.

Görünen o ki 100 günlük eylem planını park ve bahçeye, Emlak bankasına bağlayan hükümet üretim ekonomisine adım atmaya cesaret gösteremeyerek halkın yastık altı birikimleri ile nefes almaya çalışacak. 

İşin özeti eylem planı sonrasında açıkça görüldüğü üzere bu günleri dahi mumla arayacağız. Böylesi bir 100 günlük plan ile enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesinin mümkün olamayacağını, döviz kurunun ateşinin sönemeyeceğini herkes biliyor sanırım.

Ama hükümetin avantajlı olduğu gerçeğini de unutmamak gerekir. 500 imzalı dilekçeyi işleme koymamak için kırk dereden su getiren koltuğa yapışmış bir muhalefetin varlığında iktidar iç siyasette çok rahat olmanın avantajları ile sanıyorum 2019 yılını görmeden erken bir yerel seçim kararı alacak. Sonuçların tabi olarak değişmeyeceği gerçeğini de not olarak bir kenara yazmak gerekir.

Cebiniz, gönlünüz ve beyniniz hep dolu olsun.