İş dünyasındaki başarılarına tanık olduğumuz kendine özgü söylemleri ve duruşu ile bir kesim tarafından büyük takdir ve ilgi ile takip edilen iş insanı Ali Kemal Aydın, 3 yılda Kocaeli, İstanbul, Ankara ve Trabzon illerinde gerçekleştirdiği nezaket ziyaretlerinde ev sahiplerine hediye ettiği 3 boyutlu özel tasarım Atatürk porteleri ile gönülleri fethediyor.
Türkiye’nin en büyük sanayi devi Koç grubundan iki kez üst üste aldığı ödüller ile iş dünyasındaki başarılarını taçlandıran Gebze kamuoyunun yakından tanıdığı iş insanı Ali Kemal Aydın, son 3 yıldır iş, siyaset, bürokrasi, sivil toplum kuruluşları ve basın camiasına gerçekleştirdiği ziyaretlerinde ev sahiplerine özel tasarım olarak yapılmış 3 boyutlu Atatürk portrelerini hediye ediyor. Bu güne kadar 200’ün üzerinde portreyi hediye neden Ali Kemal Aydın maliyeti ile ilgili soruları yanıtsız bıraktığı portreleri Türkiye’nin dört bir yanında dostlarına ulaştırmanın haklı gururunu yaşıyor.
Bizde başarılı iş adamı Ali Kemal Aydın’a bu hediyenin nedenini sorduk. Dostlarına bugüne kadar 200’ün üzerinde Atatürk portresi hediye eden Ali Kemal Aydın bakın bize neler anlattı.
“ Yeryüzünün en güzel coğrafyalarından birinde Anadolu’da dünyaya gelmişiz. Benim anlayışıma göre yeryüzünde yaşayan insanların içinde en şanslı olanlar bizleriz. Dünyanın gıpta ile baktığı Anadolu’ya yurt, vatan deme mutluluğunu bin yıldan fazla bir süredir bize nasip olmuş. İçte ve dışta bize bahşedilen bu nimetten rahatsız olmuş veya olacak bir kitle var. 1453 yılında İstanbul’un fethi ile birlikte din ve mezhep savaşlarının tam ortasına düşmüşüz. 600 yıl boyunca Türk ve İslam bayrağını taşıyan bir imparatorluğun çöküş yıllarında Allah bu aziz millete yeniden şahlanış için yeni bir lider göndermiş.
Dünde eksik ve hata arayan aynaya bakmalı. Kimse eksiksiz ve tam değildir. Yarınını hesap edenlerin tarihte yeri asla olmamıştır. 1900’lü yılların başında bu topraklarda neler yaşandığını, hasıl yaşandığını bizim bilme imkanımız yok. O günün teknolojisi buna imkan vermiyor. Türk milleti; içinden çıkan hainlerinde yardımları ile gözü dönmüş güçlerinin topraklarını işgal etmesi karşısında bağrından kopan bir liderin ardından yürüyerek yıkılmış, yakılmış, işgal edilmiş bir imparatorluktan yepyeni bir devlet kurmayı başarmıştır.
Yeni kurulan devlet o kadar sağlam inançlar ve temeller üzerine kurulmuş ki bugün dahi dahili ve harici düşmanların yıkmaya çalıştığı bu devlet dimdik ayaktadır. Son yıllarda devletin kurucu idaresine ve kurucusuna yönelik saldırılar marifet kabul edilmeye hatta maalesef övgülere mazhar olmaya başladı.
Geçmişinden ders almayan, geçmişine sahip çıkmasını bilmeyen bir toplum haline geldik. Atatürk’e saydırmayı bir halt sanan zavallı küçük bir kesimin varlığı inkar edilemez.
Bugün bu topraklarda huzur ve refah içinde yaşıyoruz. Elbette küresel güç odaklarının bölge ülkelerde yarattıkları kaoslar ve şu günlerde yaşadığımız pandemi süreci morallerimizi bozuyor. Ama biz 4 bin yıllık geçmişinde bir çok hayati badireyi birlik ve beraberlik içinde atlatmış bir milletiz. Bizim gibi güçlü bir ulusun düşmanları her zaman olacaktır.
Bizim savaşımız geçmişimizle, Atatürk ile, Fatih Sultan Mehmet Han ile, Osman Bey ile, Alaettin Keykubat ile olamaz. Tarihinin altın sayfalarını on binlerce şehidin aziz kanları ile yazmış bir milletin geçmişi ile kavga etme lüksü yoktur. Böyle bir durum olsa olsa şımarıklık ve azgınlaşmış olmaktır.
Bana göre; Atatürk sevgisi vatan sevgisindendir. Vatanını ve milletini seven bir kişinin Atatürk’ü sevmemesi, ona ve silah arkadaşlarına dua etmemesi mümkün değildir. Sevmiyorum ama saygı duyuyorum sözü iğrenç bir yalandır.
Yaşadığımız günlerde ülkenin ve milletin refahı ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma hedefinin vücut bulmasının tek yolu birlik ve beraberliktir. Bu inanç ile ziyaret ettiğim her güzel yürekli dostum, büyüğüme bu ülkenin kurucu iradesini ve onun ideallerini hatırlatmak için 3 boyutlu bir Atatürk portresi hediye ediyorum. 3 farklı noktadan baktığınızda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 3 farklı fotoğrafını görüyorsunuz. Hediyemi takdim ettiğimde de dostlarıma ilettiğim gibi yapılması gereken bugün bu topraklarda hür ve bağımsız yaşamamızı sağlamış ecdadımızı şükranla ve rahmetle anmak ve günün koşulları ile aldığımız emaneti bizden sonraki nesillere emanet edebilmektir. Kendi kendimize kuru gürültüler çıkararak , saçma sapan söylemler ile geçmişimizi yargılama hadsizliğinden vazgeçmeliyiz. Alın bu Atatürk portresini hangi tarafından bakmak istiyorsanız o tarafından bakın ama asla Atatürk’ü , silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimize incitecek söylemlere, hareketlere fırsat vermeyin.
