Tarih: 21.05.2024 10:02

BİR KATİLİN GÜNLÜĞÜ RAFLARDA!

Facebook Twitter Linked-in

Fransız yazar Tristan Bernard’ın Bir Katilin Günlüğü adlı romanı, Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı! 1930’ların başında Fransa’da geçen roman, sıradan bir insan olan, hiç suç işlemeyeceğine inanan ve para yüzünden işlediği bir cinayetin ardından bile “katil” damgasını kendisine konduramayan bir adamın trajik hikâyesini anlatıyor. İşlediği cinayetin ardından ikilemler ve tereddütler yaşayan katil, başına gelenlere son derece mesafeli yaklaşmasını sağlayan soğukkanlı tavrıyla kaçma ve saklanma psikolojisiyle baş edebileceğini düşünse de, hayatın onun için farklı sürprizleri vardır…

 

Oyun yazarı, romancı, gazeteci ve avukat Tristan Bernard’ın kaleme aldığı Bir Katilin Günlüğü, Ayrıntı Yayınları’nın Edebiyat Dizisi kapsamında Türkçede edebiyatseverlerle buluştu.

“Ölüm, bir monoloğun sona ermesidir.” Tristan Bernard’a ithaf edilen bu sözler, maktul için olduğu kadar katil için de geçerlidir. Maktul için sona eren iç kavga, katil için yeniden ve daha şiddetli bir şekilde hayat bulur. Tristan Bernard’ın bu kitaptaki katili, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sındaki Raskolnikov’u andırır. O da zor durumdadır, onun da paraya ihtiyacı vardır, onun da yaşamına son verdiği insan toplumun sırtında bir çıbandır. Ama katilin gözünde. Katil bu tereddütler ve kendisine konduramadığı katil damgasıyla sürekli bir mücadele içerisindedir. Cinayet gerçekleştikten sonra ise bütün dünyası yakalanma korkusu ve bunun onda yaşattığı stresle kuşatılır. Ancak katil aynı zamanda zeki ve soğukkanlıdır.Ele geçirdiği parayı güvenli bir yere yerleştirdikten sonra kaçış yolculuğuna başlar. Amacı olay gazetelerde bir üçüncü sayfa haberi olup unutulduktan sonra normal hayatına devam etmektir. Gezerek çalışmaya imkân veren mesleği bu açıdan onun için mükemmel bir kamuflajdır. Şehir şehir dolaşarak, bir vasıtadan diğerine geçerek, yolculuk planını sürekli değiştirerek izini kaybettirmeye çalışır. Lâkin hayat, bütün planları bozacak sürprizler barındırır…

 

TRISTAN BERNARD HAKKINDA

Tristan Bernard, ya da gerçek adıyla Paul Bernard, 7 Eylül 1866 tarihinde Fransa’nın Besançon kentinde, Alsaslı Yahudi bir ai­lenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Tüccarlık ve bayındırlık işleri ile uğraşan babasının adı Myrthil Bernard, annesinin ismi ise Emma Ancel’dir. Lise öğrenimi için 14 yaşındayken doğduğu şehirden ay­rılıp Paris’e gitti. Burada Paris’in en eski dört lisesinden biri olan Condorcet Lisesi’nde 1970 yılından itibaren öğrenim gördü. Lise­den sonra Hukuk Fakültesi’ni bitirdi ancak çok kısa bir süre avu­katlık yaptı. Bunun yerine ticaret hayatına girdi ve babasının Cre­il’deki alüminyum fabrikasının başına geçti. Bir süre sonra burayı da bırakarak yaşamını iki büyük tutkusunu gerçekleştirmeye adadı: yazmak ve bisikletler. Bu iki tutkusunun birleştiği Le Journal des Vélocipédistes dergisinin editörlüğünü yaptı. 1891 yılında La Revue Blance ile çalışırken, at yarışlarına merak saldı ve üzerine oynayıp büyük kazanç sağladığı Tristan adlı atın ismini mahlas olarak kul­lanmaya başladı. 1894’te yazar Pierre Eugène Veber’le beraber “Bir fantezi derlemesi, çok şey anlatacaksın!”ı yayımladı. Takip eden yıl oyun yazarlığı kariyerind eönemli bir noktayı temsil eden başarılı oyunu “Nikel Ayaklar” basıldı. Jean Jaurès’in gazetesi l’Humanité’nin 1904’te çıkan ilk baskısında onun da yazısı bulunmaktadır. 1917 yı­lında hiciv dergisi Le Canard Enchainé’ye yazılarıyla katkıda bulun­du. İkinci Dünya Savaşı’ndaki işgal sırasında Cannes’a iltica ederek orada bir hotelde yaşamaya başladı. 1943 yılında Alman askerleri tarafından tutuklanarak Drancy kampına yerleştirilse de Sacha Gu­itryile aktris Arletty sayesinde özgürlüğüne kavuştu. Bernard, 1947 yılında hayata gözlerini yummuştur. Mezarı Paris’teki Passy Mezar­lığı’ndadır.

 

Tristan Bernard, 70 civarında oyun ve çoğunluğu polisiye eserler­den oluşan 21 roman yayımlamıştır. Yazarın bir çok eseri sinemaya uyarlanmıştır. Önemli eserleri arasında şunlar sayılabilir: Amantset voleurs [Aşıklar ve Hırsızlar] (1905), L’Affaire Larcier [LarcierDava­sı] (1907), Secrets d’État [Devlet Sırları] (1908), Le Romand’un mois d’été [Bir Yaz Günü Romanı] (1909), Mathilde et ses mitaines [Mat­hildeve Eldivenleri] (1912), Le Taxi fantôme [Hayalet Taksi] (1919), LeJeu de massacre [Ölüm Oyunu] (1922), Le Voyage imprévu [Ön­görülmeyenYolculuk] (1928) Aux abois: journal d’un meurtrier [Bir KatilinGünlüğü] (1933), Visites nocturnes [Gece Ziyaretleri] (1934), Robindes bois [Robin Hood] (1935).

 

 


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —