KRDAE Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, erken uyarı teknolojilerinin deprem hissedilmeden önceki kritik birkaç saniyenin doğru kullanılmasını sağladığını belirterek şunları söyledi: “Yeni istasyonlarımızla veri iletim gecikmesini 0.2 saniyeye kadar düşürdük. Marmara Denizi’nde meydana gelecek bir depremde sistem, yakın istasyonların yoğunluğuna bağlı olarak 6-9 saniye içinde uyarı üretebilecek kapasitededir. Bu süre; metroların durdurulması, gaz vanalarının kapatılması, hızlı trenlerin yavaşlatılması gibi otomatik güvenlik adımlarını devreye almak için büyük önem taşır.”
02 Ekim 2025’te Marmara Denizi’nde meydana gelen Mw 5.0 büyüklüğündeki depremde sistem ilk uyarıyı 8.4 saniyede üretti. Uyarı süresi kullanıcıların deprem merkez üssüne uzaklıklarına göre değişecektir. Bu başarı, yeni algoritmaların sahadaki gerçek koşullarda da hızlı ve doğru çalışabildiğini gösterdi.
·İlk sinyalin en az 4 istasyonda algılanmasıyla sistem, 6-9 saniye içinde deprem yeri ve büyüklüğünü hesaplayabiliyor ve uyarı gönderilecek seviyeye geliyor.
·Kullanılan yazılımlar Avrupa ve Orta Amerika’da uygulanıp başarıyla test edilen uluslararası algoritmalardan oluşuyor.
KRDAE’nin öncelikli hedeflerinden biri Marmara Denizi tabanına gerçek zamanlı veri ileten sensörler yerleştirmek. Bu çalışma tamamlandığında uyarı süresinin 3–6 saniyeye kadar düşmesi öngörülüyor.
Sistem şu anda test aşamasında olmakla birlikte, KRDAE’nin ağ modernizasyonu ve veri iletişim hızını artıran çalışmalarının tamamlanmasıyla erken uyarı altyapısının ülke geneline yayılması planlanıyor.
Türkiye’de erken uyarı ve hızlı müdahale çalışmalarının temelleri, KRDAE’nin 1998 yılında başla_ğı İstanbul Deprem Hızlı Müdahale ve Erken Uyarı Sistemi ile atıldı. Bu sistemi geliştirme 1999 Kocaeli ve Düzce depremlerinden önce başladı. 5 Nisan 2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile resmen onaylandıktan sonra 2001 yılında İstanbul genelinde 100 Hızlı Müdahale İstasyonu ve 10 Erken Uyarı İstasyonu kuruldu.
Sistem bugün de KRDAE Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı tarafindan aktif olarak kullanılmaya devam etmekte; İstanbul’da meydana gelen depremlerde gerçek zamanlı sarsıntı ve hasar dağılımı haritaları üreterek kritik kurumlarla paylaşılmaktadır. Bu altyapı, Türkiye’nin erken uyarı çalışmalarında sahip olduğu 25 yılı aşkın deneyimin temelini oluşturuyor.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Türkiye’nin deprem tehlikesi yüksek bölgelerinde daha güvenli yaşam için bilimsel çalışmalara aralıksız devam etmektedir.