Deva Partisi düzenleyeceği etkinlik ile 10 Ocak pazartesi günü Gazeteciler Gününü kutlayacak. Düzenlenecek etkinliğin yanı sıra Deva Gebze İlçe Başkanı Kemal Memiş, Gazeteciler Günü’ne özel bir yazı yayınladı, Başkan Memiş hazırladığı yazıda şu ifadelere yer verdi.
“4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmî gazetede yayımlanışı nedeniyle 10 Ocak günü kutlama günü olmuştur. Tabi bu Türkiye’ye özgü bir gün. Bu vesile ile Gebze’deki bir kısım gazeteci arkadaş Gebze Center Avm’de üç gün sürecek bir sergi açmışlar. Bir çoğu 70-80 yıl önce basılmış gazete haberleri, manşetleri. Büyük emek verilmiş, ibretlik ve nezih bir sergi. Herkesin katılım göstermesini tavsiye ederim.
Konu basın emekçileri olunca; bir kaç hususu dile getirmek boynumuzun borcu;
-Türkiye, 2021 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde, 153. sırada.
-Binlerce gazeteci, korona, ekonomik kriz, hükümet baskısı gibi nedenlerle işinden mahrum bırakıldı.
-Onlarca gazeteci hala tutuklu.
-Binlerce gazeteci, hükümet veya yerel iktidarların “siyasi ve ekonomik mobbing”i engel/baskı/ tehditleri sonucu kıt kanaat ayakta durmaya çalışıyor.
Kısacası, basın mensubu maalesef türlü baskı altında. Dolayısıyla, basın özgür değil. Basını özgür olmayan bir toplumun demokratik anlamda özgürlüğü, tabi ki tartışılır. İlçemizde basının hali, ülkenin halinden farksız. Bugün bunu bir kez daha müşahade ettim. Basının “duayenleri” diyebileceğimiz bir çok kalem yoktu.
İktidar mensubu milletvekili, belediye başkanı, büyükşehir temsilcisi adı altında kürsüye çıkanlar selamlamada bile “Ak Parti İlçe Başkanımız ve diğer parti temsilcileri ( ki, bir kısım muhalefet partisi ilçe başkanı düzeyinde temsil edilmişti )” şeklinde propaganda maksadı ile “Hükümet BORAZANLIĞI” yapmaktan geri durmadı. Her konuda olduğu gibi basına yönelik muamelede de “havuç/sopa” programını uygulayan hükümet mensuplarının samimiyetsiz ve trajikomik nutuklarını dinlemek zorunda kalmak basın adına üzücü idi. Bu tabloyu izlerken şunu düşünmeden edemedim; Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür, kalemi hür basın emekçisi ülkemizdeki demokrasi bilinci için olmazsa olmaz! Bir gün mutlaka bunu başaracağız. Kaleminin hakkını ve onurunu koruyan bütün basın emekçilerine selam olsun.”
