DİLOVASI’NIN “İNCİ’Sİ”

DİLOVASI’NIN “İNCİ’Sİ”

Kadın meclis üyesi mi olur? Ne işi varmış siyasette? Dilovası’nda kadın siyaset yapamaz…. Daha çocuk, ne anlatacakmış mecliste? Gibi soruların ve fikirlerin hepsi onun göreve başlaması ile tarihin tozlu raflarına kalktı

Kadın meclis üyesi mi olur? Ne işi varmış siyasette?  Dilovası’nda kadın siyaset yapamaz…. Daha çocuk, ne anlatacakmış mecliste? Gibi soruların ve fikirlerin hepsi onun göreve başlaması ile tarihin tozlu raflarına kalktı. Bugün Dilovası’nda hangi siyasi partiden olursa olsun gençler başarılı meclis üyesinin yolundan yürümek için gereken cesarete sahip.

Evinden çıkıp siyasi çalışmalarını sürdürdüğü CHP ilçe binasına gelene kadar bakkalı ile kasabı ile, kahvehanenin önünde oturan yaşlı amca ile caddenin başında otobüs bekleyen genç arkadaşları ile selamlaşıp sohbet etme fırsatı bulan onların var ise sorunlarını dinleyip gündeme taşıma başarısı nedeniyle Dilovası halkının büyük takdirini toplayan , basma kalıp tüm tabuları yıkan ; Dilovası’nın öz evladı Belediye Meclis Üyesi İnci Aydemir’i konuk ettik bu sayımıza.

Kocaeli ilinin en genç meclis üyesi İnci Aydemir. 1995 yılında Dilovası ilçesinde dünyaya geldi. Dilovası Belediye’nin tek kadın meclis üyesi. Aslen Ağrı’lı bir ailenin mensubu. Çocukluk yıllarından bu yana aktif siyasetin içinde . Dedesi, amcaları, babası yıllar boyunca aktif siyaset yapmış isimler. Kocaeli Üniversitesi mezunu. Çevre teknikeri . Tam burada sohbetimize mesleğinden bahsederek başlıyoruz.

Çevre konusunda eğitim almanızın özel bir nedeni var mı ?

Kesinlikle. Sadece ben değil, Ablamda Çevre teknikeri. Bizler Dilovası ilçesinde dünyaya geldik. Ortaokul ve lise yıllarımızda ilçemizde yaşanan çevre ve hava kirliliği konularında çok şey duyduk ve çok şeye tanık olduk. Dilovası insanları pırıl pırıl bir halk kitlesi. Hangi kapıya gitseniz kapıyı size açan insanlar ilk önce gülümser. Bu ilçenin halkı Anadolu kültürünün şefkat ve misafirperverliği ile yoğrulmuş müstesna insanlardır. Ama aynı şeyleri yaşamamızı idame ettirdiğimiz kent için söylemek mümkün değil. Dilovası’nın havası pis. Kirli. Maalesef düzensiz ve sistemsiz sanayi ve kent yapılaşması birbirinin içine girmiş. Ne kadar sanayici filtre kullanıyoruz dese de coğrafi nedenleri de göz önüne alındığında Dilovası ilçesinin hava koşulları sağlıklı yaşamayı engelliyor. Bu zehiri solumak, bu zehirle yaşamak bu kentin insanlarının kaderi olmamalı diye düşünerek çevre eğitimi aldım.  Aldığım eğitimle bu kentin insanlarına daha yaşanılabilir bir ortam nasıl oluşturabiliriz sorusuna yanıt arıyorum.

Ancak, üzülerek söylüyorum yerel yönetimde bulunan iktidar benimle ve Dilovası halkı ile aynı fikirde değil. Özellikle kıymetli başkan, bu konuyu gündeme taşıdığımızda bize akıllara zarar cevaplar veriyor. Kısaca özetlersek biz hava kirli diyoruz, başkan bize sanayi var tabi kirli olacak diyor. Dünyada örneği olmayan bilime ve insan topluluğunun varlığına tamamen tezat bir cevap. Sanayi şehrinde yaşıyorsak bu kirliliğe razı olacağız. Yok öyle şey. Hepimiz insanız. Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak herkesin hakkı.

Neden CHP?

Bildiğiniz gibi ben halen Dilovası’nda kurucu başkan Ercan Dalkılıç’ın tüm Türkiye’de emsali görülmemiş bir başarı ile oluşturduğu ittifakın meclis üyesiyim.

Halen CHP üyesiyim. Atatürk’ün temellerini attığı bir partinin üyesi olmaktan her zaman gurur duydum. Kurduğu Cumhuriyeti en sağlam şekilde gelecek nesillere aktarabilmek için CHP’deyim. Bizim mücadelemiz her zaman daha laik, daha modern ve yenilikçi bir toplum oluşturmak içindir. Halkın değerlerine ve yaşanmışlıklarına saygı gösteren ve onların fikirlerini önemseyen yegane siyasi yapı CHP’dir. Biz her zaman özgür ve yaşanılan bir Türkiye için mücadele ettik bundan sonra da bu böyle devam edecek. Haksızlıkların acımasızlığın ve dayatmaların karşısında durabilmek için her zaman cumhuriyet halk partisi demeye devam edeceğim. Babam uzun yıllardır ilçe başkanı. Meclise seçildiğim ilk günden bu yana da Dilovası Belediye Meclisi’nin konusu babamın aktif siyasetçi oluşu. Aslında meclisin değil başkanın bu konu ile ilgili bir sorunu var. Her oturumda en az bir kere CHP’li başkanın kızı diyor bana. Aslında beni rahatsız etmeye çalışıyor ama sayın başkan bu ifadeyi kullandıkça ben çok mutlu oluyor, babamla gurur duyuyorum.

Babanızla ilişkileriniz nasıl?

Siz bu soruyu aslında evdekilere sormalısınız. Annem evden bir siyasetçinin daha olmasından sanırım biraz şikayetçi. Babam ise bu durumdan hayli memnun. Bazı konularda kuşak farkı nedeniyle çatıyor olsakta ilişkilerimiz üst düzeyde çok iyi. Tüm siyasi çalışmalarımızı birlikte yapıyoruz. Meclis grup toplantılarımızı  her ay ittifakımızda yer alan bir parti binasında gerçekleştiriyoruz. Bu durum mevcut başkanı epey rahatsız ediyor. İttifakın bölünmesi ile ilgili çok yoğun bir çaba harcıyor sayın başkan. Bugüne kadar bu gayretleri sonuç vermedi. Buda kendisinde sinir yapıyor. Bu stresi de mecliste atmaya çalışıyor.

Tam bu noktada meclisi terk etmenize neden olan olayları değerlendirmenizi istesek sizden.

Dilovası Belediyesinin Sayın Ercan Dalkılıç döneminde kurulan bir şirketi var. 31 Mart mahalli idareler seçimlerinin ardından bir grup tarafından kurulan bir şirket Dilovası belediyesine hibe edilmiş. Dilovası Belediyesi tüm alımlarını bu şirket üzerinden yapıyor. 100 civarında personel alımı gerçekleşmiş. Bu personel alımlarını meclis gündemine taşıdık. Başkan bu konudan çok rahatsız oldu ve agresifleşti hatta üzgünüm ama biraz çirkinleşti. Bizde meclisi terk ettik. Belediye binasının önünde konuya ilişkin basın açıklaması sırasında başkan bulunduğu makamın saygınlığını hiçe sayarak sataşmalarda bulundu ve bana karşı bir ifade kullandı. Niyetini biliyorum. Mağduriyet yaratarak kaos ve kargaşa oluşturma amacında. Bu amacına hiçbir zaman ulaşamayacak. Biz çocukluk yıllarımızdan bu yana Dilovası’nın belediye başkanlarını kentin ağabeyi olarak gördük. Siyaseten aynı paralelde olsak bile nezaketi ne karşı taraf ne de biz asla elden bırakmadık. Maalesef mevcut başkan için aynı sözleri söylemek mümkün değil. Dilovası mesai saatlerinde nüfusu 300 bini aşan, 60 bin yerleşik nüfusa sahip bir ilçe. Kaymakamı, Emniyet müdürü var. Ancak Dilovası ilçesinde birde kentin ağabeyliği makamı vardır. Bu makam belediye başkanlığıdır. Eskiden halk günleri vardı. Derdi sıkıntısı olan başkan ağabeye gelir derdine derman arardı. Oğlunu askere gönderecek olanda orada olurdu, hastası olanda. Komşunun oğlu alt sokaktaki falancının kızını kaçırmış, arayı yapacak aileleri barıştıracak ve düğün cemiyetini kuracak olan kentin ağabeyi olurdu. Tabi o zamanlar. Bugün görevde olan başkanın bunları yapmasını beklemek çok afaki olur.

ROZETİNİ HİÇ ÇIKARMADI…

Halbuki başkanın seçildiği akşam belediyenin önünde yaptığı daha sonra ilk mecliste tekrarladığı konuşmasında “ Ben Dilovasının başkanıyım. Rozetimi çıkarıyorum. “ cümlelerini içeren sözleri bize Dilovası adına umut vermişti. Ama gelin görün ki icraat boyutunda başkanın bu sözlerinin o günlerde kaldığına tanık oluyoruz. Halbuki sayın başkan bizim personel alımları ile ilgili görüşlerimizi “ Arkadaşlar buyrun bu konuyu birlikte değerlendirelim. Hepimiz Dilovası için çalışıyoruz. Anlatın sorununuzu, bende size gerekçelerimi sıralayayım “ diyebilir yaş itibariyle değil, makamının ağabeylik sıfatına yakışan şekilde davranabilirdi.

İnci hanım, Mecliste başkanın borçlanma yetkisi ile ilgili bir gelişme yaşandı. Bu konuda elinizde olan bilgileri de bizimle paylaşır mısınız?

Bu konu bizim dahlimizde gelişmedi. Az öncede belirttiğim gibi Dilovası Belediyesine hibe edilen bir şirket var. İktidar partisinin meclis grubu bu şirketin faaliyetlerinden ve şirketin yönetiminden memnun değil. 10 nisan 2019 tarihli ilk meclis toplantısı itibariyle belediyeye alınan bir top dosya kağıdı dahi bu şirket üzerinden alınıyor. Belediyenin tüm ihtiyaçları ve sarfiyatları , domatesinden çayına kadar her girdi bu şirket üzerinden yapılıyor. Ve bu alımları bizim kontrol etmemiz mümkün değil. İktidar partisinin meclis grubu konuyu meclise taşıdı ve başkana kendilerinin erdiği borçlanma yetkisini geri aldı. Ne oldu? Neden oldu? İleriki dönemde ortaya çıkacak. Başkan meclisin kararını veto etti, geçtiğimiz mecliste de konu komisyona havale edildi. Bu konu ile ilgili belediye mevzuatında bir komisyon yok. Ama parmak sayısı konuyu dilekçe komisyonuna havale ettirdi. Bana göre ise başkanın borçlanma yetkisini kendi partili meclis üyelerinin elinden alması başkanın artım hükümsüz olduğunu gösterir. Başkan, meclis üyeleri tarafından yetkisizleştirilmiştir.

Dilovası’nın sorunları?

Benim kanaatimce Dilovası ilçesinin belediye meclis kakarı ile yetkileri kısıtlandırılan belediye başkanı bu ilçenin en büyük sorunudur. Ben halkın teveccühü ile meclis üyesi olarak göreve layık görüldüğüm günden itibaren ilkeli ve samimi bir siyasi politika izlemeyi tercih ediyorum. 10 Nisan’da ilk meclis salonuna girdiğimde “ İşte benim ait olduğum yer. Ben burada siyaset yapmak, bu ülkenin geleceği olmak isteyecek genç arkadaşlarımın, kadınlarımızın yolunu açacak adımlar atmalıyım.” Demiştim. Hala aynı noktadayım. Bu kente ve kentin insanlarına siyasi pozisyonum ile hizmet edebilme onurunu yaşıyorum. Ve buna imkan erenlere teşekkür ediyorum.

Dilovasının en önemli problemi ilkeli ve etik siyaset yapılmamasıdır. İlçenin  başındaki seçilmişlerin halka hizmet yapmasından ziyade akrabacılık oynayarak halkın problemlerini unutmaları bu kentin önemli sorunlarının başında yer almaktadır.  

SİYASETTE ÜSLUP, SEVİYE VE İLKE

Bunun dışında çevre kirliliği ve hava kirliliği canımızı çok sıkıyor. Halk zehir soluyor. Bizler artık istiyoruz ki Dilovası halkı derin ve rahat nefes alsın. İnsanlığın en temel hakkı sağlıklı yaşamdır. Fakat Dilovası’nda yaşam hakkımızı da elimizden alıyorlar. Açıkçası insana değer verilmiyor. En yakın örneği kendimden verebilirim.

Gençlerin önünü açacak projelere ihtiyaç var. İşsizlik sorununa kalıcı çözüm için bölgemizde bulunan OSB’ler ile işbirliği yapmak zorundayız. Ama maalesef bu sorunlara çözüm üretemiyoruz. Karşımızda çözüm odaklı değil, sistematik şekilde kaos yaratmak isteyen bir belediye başkanı var. Dilovası belediye Meclisinde bulunan iktidar partisinin tüm meclis üyeleri ile iyi ilişkiler içindeyiz. Hepsi bana, evlatları gibi , yeğenleri gibi, kardeşleri gibi büyük bir nezaket ve hoşgörü ile yaklaşıyor. Bu sözleri başkan bey içinde söylemek isterdim. Ama mümkün değil ve olacak gibide görünmüyor. Başkanın eyleme geçirdiği tüm olumsuz ve kaba davranışlara rağmen bugüne kadar nezaketimizden asla taviz vermiş değiliz. Öyle bir niyet içinde de asla olmayacağız. İstediği ve aradığı kaos ortamına fırsatı olmayacak.

Her belediye meclisinden başkan geçmiş dönemlerden şikayet ediyor. Bilmiyorum bu durumu partili meclis üyeleri geçmiş dönemlerin başkanlarına iletiyor mu ama ne zaman belediyenin borçları ve ekonomisi ile ilgili bir konu başlığı oluşsa mevcut başkan Ercan Dalkılıç dönemine işaret ediyor. Borçların başkan Dalkılıç döneminden kaldığını iddia ediyor. Biz dahil tüm meclis bu ifadelere sadece gülümsüyoruz. Başkan bu durumda da inanılmaz bir öfke patlaması yaşıyor. Bu nedenle meclis tutanakları bile sağlıklı tutulamıyor. Üslup sorununu aşamıyoruz. Bana vitrin diyor. Hakaret etmek istiyor ama beni aksine mutlu ediyor. Atatürk’ün kurduğu partinin temsilcisi olarak, gençlerin ve kadınların temsilcisi olarak vitrine çıkmak ne kadar güzel. Benim üzerimden bir yıpratma politikası yapılmak isteniyor. Ama bu duruma ilk önce iktidar meclis üyesi büyüklerim izin vermiyor. Başkan beye koltuk biraz büyük geldi. Galiba gelen gideni arattı. İlk seçildiğinde 3 dönem birlikte çalışacağız diyordu. Bugün gerçeğin farkına vardı sanırım bu söylemden vazgeçti.

DİLOVASI BELEDYESİNE HİBE EDİLEN ŞİRKET DENETLENMELİ

Belediyenin yönetiminde olan ve şirket müdürünün görevden alınması konusunda bir kesimin ısrarcı olduğu belediye şirketinin denetlenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konunun takipçisiyim. 2 milyon liralık kırtasiye malzemesi alınmış. Ne aldılar merak ediyorum?

Dilovası gençliğini partizan yaklaşımların içine sokma gayretinden herkes vazgeçmeli. Bu ülkenin ve kentin geleceği gençlere istihdam sağlanmalı. Bu yapılırken belediye teşekkülleri siyasi partilerin arka bahçesi gibi kullanılmamalı. Gençler umudunu yitirmiş durumda. Özellikle Türkiye’nin asayiş yönünden en huzurlu kentlerinden biri olan Dilovası ilçesinde sentetik uyuşturuculara karşı tedbirler arttırılmalı. Bu konuda bir proje geliştirdik. Konunun uzmanı doktorlardan randevu aldık. Bize salonu verdiler. Ama sonrasında mecliste yaşanan olaylar nedeni ile programı sabote ettiler. Aslında yazık ettiler farkında bile değiller. Gençlerin bilinçlenmesi adına yapılan çalışmalarda siyaset üstü düşünmek gerektiğini unuttular.

Zerzevatçı gibi ellerinde poşetler domates, patates, soğan dağıtarak Dilovası ilçesinin kronikleşmiş sorunlarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Yufka dağıtıp birde halkla dalga geçiyorlar. 5 adet yufka ile milletten baklava istiyorlar. O baklava tepsisini nasıl dolar haberleri bile yok.

Sayın Aydemir, sohbetimizin sonunda okurlarımıza, Dilovası halkına vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Mecliste yaşanılan olayların tek sorumlusu nezaketi ve üslubu ile gençlere kötü örnek olan başkanımızdır. Biz Dilovası halkına hizmet etmeye, Dilovası ilçesinin sorunlarına akılcı ve kalıcı çözümler bulmaya talibiz. Başkanın tavrını yeni yıl ile birlikte değiştirmesini ve bu kente ağabeylik yapabilecek kabiliyete ulaşmasını umuyoruz. Bana karşı güdülmek istenen çirkin tavırlara karşı şahsımı hiç yalnız bırakmayan partili ve partisiz meclis üyelerimize, CHP’nin tüm ilçe başkanlarına, değişik ilçelerdeki meclis üyelerine, il başkanımıza, kadın kolları başkanlarımıza ve en önemlisi yaşatılmak istenen kargaşada taraf olarak yanımızda duran Dilovası’nın saygın halkına teşekkür ediyorum.

Bize yetki vermiş 12 bin seçmenin, Dilovası’nda yaşayan 60 bin yurttaşımızın insanca . çağdaş, modern ve temiz bir kentte yaşayabilmesi için ilk günkü heyecan ve azimle çalışmalarımıza devam ediyoruz. “ Bende Dilovası’nda yaşamanın ayrıcalığını hissetmeliyim” denilen bir kent oluşturmak hiçte zor değil. 2021 yılı ülkemize ve dünyaya sevgi, barış, Dilovası Belediye Meclisine de huzur getirsin.