Sarı etiketli olan, yani güya "bu fiyattan bu fiyata indirdik" dedikleri fiyat, iki buçuk hafta öncesine ait. Beyaz etiketli olanlar ise, hani "bu fiyattan bu fiyata indi" deyip üzerini çizdikleri fiyat... Aslında o üzerini çizdikleri fiyata hiç çıkmamıştı o ürünün fiyatı! Sessizce, halkı alıştırmalık bir taktik aslında.
Çünkü bir-iki hafta sonraki satış fiyatının, o üzerini çizdikleri fiyattan olacağını gösteriyorlar. Ama indirim diye millete yutturmaya çalışıyorlar. Üç harfli marketler, halkı "indirim düşmüş" diye hemen kaptırıyor. Zekice bir taktik değil mi? Hem indirim bahanesiyle satış yapıyorlar, hem de bir sonraki haftaki zamlı fiyatları millete sessizce alıştırıyorlar.
Hem stok eritiyorlar, hem satış patlatıyorlar, hem de zamları "indirim" maskesiyle millete kabul ettiriyorlar. Bir hafta sonra rafta aynı ürünü zamlı gören vatandaş: "Aaa, geçen hafta indirimde almışım, ne iyi etmişim!" diyor. Oysa haberleri yok: Aynı fiyattan, hatta dolaylı zamla almışlar!
Yeter artık! Bu üç harfli vurguncular, halkın sırtından servet kazanıyor. Etiket-kasa farkı, tarihi geçmiş ürün indirimi, sahte kampanyalar... Her yer şikayet dolu! Rekabet Kurumu uyuyor mu? Ticaret Bakanlığı neredesiniz? Bu marketler cezadan korkmuyor, çünkü cezalar onlara göre devede kulak!
Birlik olursak bu oyunu bozarız. Gerçek indirim için gözünüzü dört açın, yerel esnafı destekleyin, şikayet edin ki herkes gerçekleri görsün. Paylaşın, uyanın, hakkınızı arayın!
