FRENCİ ÖMER


EĞİTİMDE NEREYE GİDİYORUZ?

Biri haziran ayının ilk haftası diğeri ise haziran ayının son haftası iki sınav yaşadı çocuklarımız.


Biri liselere geçiş sınavı LGS, diğeri ise yükseköğretim kurumları sınavı olan YKS. Ve her iki sınav sonrasında geriye kalan velilerde isyan ve endişe, çocuklarımızda gözyaşı ve umutsuzluk..

               Öncelikle oldum olası sınava geç kalan öğrenci niye sınava alınmaz hala anlayabilmiş değilim. Bir insanın sınava üç beş dakika geç kalabilmesi için onlarca sebep vardır. Üç buçuk milyondan fazla öğrencinin girdiği sınavda üç beş kişinin bu sebeplere bağlı olarak geç kalmasıyla bir öğrencinin bütün hayalleri, umutları nasıl darmadağın edilebilir? Bu nasıl bir eğitim ve sınav anlayışıdır?

               Diğer bir husus ise; bu nasıl bir LGS ve YKS sınavıdır ki sevineni yok, mutlu olanı yok, sınav sonrası sevinçle ailesine sarılan yok! Okul bahçelerinden hiç mi haberiniz yok sizin? Sınav sonrası çocuklarımızın ve velilerin halinden hiç mi haberdar değilsiniz?

               Okulda derslerde anlatılanlarla ve kazanımlarla bu sınavlarda verilmesi amaçlanan kazanımlar, okulda yapılan yazılı sözlü ile bu sınavlardaki sorular nasıl böyle apayrı şeyler olabilir? Hani dersanelere ihtiyaç kalmayacaktı? Hani okul kitapları yeterli olacak, farklı kaynaklara ihtiyaç duyulmayacaktı?

               Velhasıl gelinen nokta; ya sınav yapmasını beceremiyoruz ya da birileri çocuklarımız üzerinden ama siyasi ama ticari hesaplar yapıyor. Ve sonuç; umutları, hayalleri, sevinçleri ve bunca emekleri ziyan edilmiş çocuklarımız… Yazık… Çok yazık…